Bu çalışma, kuruluşları, kurumları ve işletmeleri belirten özel adlar olan ergonimlerin İngilizce ve Özbekçedeki işlevsel, yapısal ve çeviriyle ilgili özelliklerini derinlemesine incelemektedir. Güncel gazete verileri ve Zamandaş Amerikan İngilizcesi Derlemi (COCA) verilerinden yararlanılarak, iki dildeki ergonimlerin kullanımı ve çevirisinde tekrarlanan tutarsızlıklar belirlenmiştir. Analiz, ergonimlerin yalnızca sözcüksel unsurlar değil, aynı zamanda kurumsal kimliği, ulusal simgeciliği ve dilsel gelenekleri yansıtan sosyokültürel göstergeler olduğunu ortaya koymaktadır. Yöntemsel olarak çalışma, betimleyici dil çözümlemesi ile karşılaştırmalı çeviri tekniklerini (örneğin, ödünç çeviri, transkripsiyon ve anlamsal uyarlama) birleştirmektedir. Çalışma, dilbilgisel etmenlerin (artikellerin kullanımı, apoziyonlar, sınıflandırıcıların konumu) ve bağlamsal değişkenlerin (sembolik ve doğrudan anlam arasındaki fark) çeviri doğruluğu üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Özbekçe ve İngilizce ergonimler arasındaki yapısal farklılıklara özel önem verilmiş; birincisinde sınıflandırıcı öğelerin özel isimden önce, ikincisinde ise sonra geldiği ve bunun çeviride biçimsel düzenleme gerektirdiği belirtilmiştir. Bulgular, kültürel ya da sembolik anlam taşıyan ergonimlerin –özellikle ulusal miras veya coğrafi kimlik içerenlerin– İngilizceye aktarımında çevirmenlerin ciddi zorluklarla karşılaştığını göstermektedir. Çalışma, başarılı bir çeviri için dilbilimsel doğruluk ile kültürel duyarlılığın dengelenmesi gerektiği sonucuna varmaktadır. Sonuç olarak araştırma, hem çevirmenler için pratik önerileri geliştirmekte hem de adbilim (onomastik) ve çeviri bilimi kuramsal alanına katkı sunmaktadır.
This study provides an in-depth exploration of ergonyms—proper names designating organizations, institutions, and enterprises—by focusing on their functional, structural, and translational features in English and Uzbek. Drawing on contemporary newspaper data and the Corpus of Contemporary American English (COCA), the research identifies recurring inconsistencies in the translation and usage of ergonyms across both languages. The analysis highlights that ergonyms are not merely lexical items but sociocultural markers reflecting institutional identity, national symbolism, and linguistic conventions. Methodologically, the study combines descriptive linguistic analysis with comparative translation techniques such as calquing, transcription, and semantic adaptation. It emphasizes the influence of grammatical factors (article usage, appositions, and classifier position) and contextual variables (symbolic versus literal meaning) on translation accuracy. Particular attention is given to the structural divergence between English and Uzbek ergonyms, where classifiers and proprietary components follow distinct syntactic orders. The findings demonstrate that translators often face challenges when adapting culturally bound or symbolically motivated ergonyms into English equivalents that preserve meaning and readability. The paper concludes that a balanced approach integrating linguistic precision and cultural sensitivity is essential for successful translation. Ultimately, this research contributes to refining practical recommendations for translators and enriching the theoretical framework of onomastics and translation studies.